Günümüzde kanser hastalığıyla çok sık karşılaşıyoruz. Kanserden korunmak için belirtileri beklemeden bazı tarama teknikleri yaptırarak, günlük hayatta basit önlemler ve yaşam tarzı değişiklikleriyle kansere yakalanma riskimizi düşürmek de mümkün.
Cerrahi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Öncel kanser olmayı tetikleyen unsurları, kansere yakalanma riskini düşüren uygulamaları AKRA’ya anlattı.
Kanserde genetik faktörlerin etkisi
Tüm kanser türleri için geçerli olan risk faktörleri genetik ve çevresel faktörler olarak sınıflanıyor.
Genetik yapımızda kanseri tetikleyen bazı unsurlar bulunabiliyor. Onkojen gen ismi verilen kontrolünü kaybetmiş genler, kanser hücrelerini daha fazla üretiyor. Bazı genlerse oluşan kanser hücrelerinin ortadan kaldırılmasını önleyebiliyor. Mesela BRCA geninde bir bozukluk olan kişilerin meme kanserine yakalanma ihtimali %80-100 olarak belirtiliyor. APC geni de benzer şekilde kalın bağırsak kanserini etkiliyor.
Çoğu kez genetik ve çevresel unsurlar birbirine eşlik ediyor. Mesela Japonlarda mide kanserine yakalanma riski yüksek. Tütsülenmiş, kanserojen nitrit-nitrat miktarı yüksek bir balık geleneksel mutfaklarında önemli yer tutuyor. Ancak Amerika’ya yerleşmiş beslenme alışkanlığı değişmiş Japonlarda bile mide kanseri oranı daha yüksek, çünkü Japon ırkının genetik yatkınlığı bulunuyor.
Öncel’e göre anne-babamız, iki taraftan dedelerimiz gibi birinci dereceli akrabalarımızın neden vefat ettiğini araştırmak, ona yönelik tedbir almak önemli. Aile büyüklerindeki vefat nedeni o hastalığa meyilli olduğumuzun bir işareti. Elimizde bu veri ile hareket edebilir; genetiğimizi değiştiremesek de çevresel unsurlara karşı farkındalığımızı artırabiliriz.
Ailede bir yatkınlık varsa tetkikler yapılmalı.
Kansere yakalanmamak için hayatımızda neleri değiştirebiliriz?
Dünya genelinde önde gelen kanser yapıcı faktör: Sigara ve türevleri olan tütün ürünleri. Akciğer kanseri açık ara en fazla görülen ve öldüren kanser. Sigara kullanımı akciğer kanserinin yanı sıra idrar torbası kanseri, dudak kanseri, gırtlak kanseri gibi çok çeşitli kanserlere yol açıyor. Sigara içen birinin yanında bulunarak dumanına maruz kalan kişiler de pasif içici olarak tanımlanıyor. Özellikle ebeveyni sigara içen çocuklar bundan fazlasıyla mağdur ve muzdarip.
“Akciğer kanserinin baştan sona diğer kanserler gibi birçok aşaması kötü. En başta akciğer kanseri en öldürücü kanserlerden birisi. Hastaların çok daha azı ameliyat edilebilme safhasında yakalanabiliyor ve teşhis koyduktan sonra bir süre sonra hastalar vefat ediyorlar.”

Enfeksiyonlar da kanseri tetikleyebiliyor
Çeşitli enfeksiyonlar da süreklilikleri nedeniyle vücudu zayıf düşürüyor, kansere yakalanma riskini artırabiliyor. Mesela hepatit, virüslerin yol açtığı, Türk toplumunun %30’unda görülen bir enfeksiyon. Seyrek de olsa kansere neden olabiliyor. Enfeksiyonların önemsenmesi, tedavi edilmesi, aşılar gibi koruyucu tedbirlerin alınması önemli.
Güneşin zararlı ışınları da kanseri tetikliyor
Ülkemizde özellikle yaz mevsiminde daha fazla tedbir almak gerekiyor. Çok güneşli havalarda dışarı çıkmamak, çıkınca güneş gözlüğü, şapka, güneş kremi gibi önlemler almak melanoma gibi sık rastlanmayan ama çok kötü seyreden cilt kanserlerinden koruyabilir.
Beslenme türü de çok önemli
Özellikle liften yoksun, işlenmiş, kızartılmış gıdalarla beslenme kalın bağırsak kanserine yakalanma oranını artırıyor. Doğal, katkısız, işlenmemiş gıdalara ağırlık verilmeli. Tükettiğimiz gıdaların vitamin, mineral ve posa içermesi gerekiyor.
Kişinin kilosu ve fiziksel aktivitesi de kansere yakalanma ihtimalini etkiliyor
Haftanın 5 günü 30 dakika kalp hızını hafif derecede artıracak bir aktivite yapmak önemli. Kişinin formunda olması kanserden koruyucu etkiye sahip.

Kanserden şüphelenmemizi gerektiren sinyaller neler olabilir?
Öncel şöyle devam ediyor: “Alarm bulgularından ilki, en sık olması hasebiyle de önemli. Akciğer kanseri için önemli bir bulgu: İyileşmeyen öksürük ve ses kısıklığı varsa bu önemli bir alarm bulgusu. Yani siz öksürüyorsunuz, öksürüyorsunuz, öksürüyorsunuz. "Ya sigaradandır!" deyip geçmeyin!. Bir öksürük devam ediyorsa geçmiyorsa, ikide bir tekrarlıyorsa, "Ya ben sigara içince öksürüyorum!" demeyin. Bir süre sonra onun başka bir nedenden olduğunu anlayabilirsiniz. Dolayısıyla hekime biraz daha proaktif olarak başvurmaya gayret edin.

İkinci olarak vücuttan bir yerden bir kan gelmesi doğal değildir. Dışkıdan ve idrardan kan gelmesi, ağızdan öksürükle kan gelmesi, kusarak kan gelmesi.. "Ya bir defa oldu!" deyip kenara konulacak bir bulgu değildir. "Ya işte geçen ay böyle bir şey oldu" deyip bir ay bile geciktirmeyin!. Böyle bir şey olduysa bu önemli bir şeyin belirtisi olabilir. Lütfen hekime gidin.
İdrardan kan gelmişse üroloji uzmanına, bağırsaktan kan gelmişse gastroentroloji uzmanına, öksürerek kan gelmişse göğüs hastalıkları uzmanına mutlaka gidilmeli.
İyileşmeyen yaralar, memede kitle, yutmada güçlük, tuvalet alışkanlığı değişimi ihmal edilmemeli.
Bir ben, bir siğil farklılık gösteriyorsa, kanıyorsa, şekli değişiyorsa, üzerinde yara çıkıyorsa cilt kanserleri için önemli bulgular"
© İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.